Yazılar

KANSERLER VE KORUNMA

Tüm Dünyada ölümlerin yüzde 12 si kanser nedenli olup, gelişmiş ülkelerde kalp damar hastalıkları ölüm sebepleri arasında ilk sırada yer alırken KANSER nedenli ölümler ikinci sırada yer almaktadır. Dünyada her yıl 10 milyon yeni kanser vakası ve her yıl 6 milyon kişinin kanser nedeniyle hayatını kaybettiği bilinmektedir. Her 3 erkekten biri ve her 4 kadından biri kanser tanısı almaktadır. Erkeklerde başta Akciğer kanserleri ve kolon, prostat kanserleri sık görülürken kadınlarda en fazla meme kanserleri, serviks(rahim ağzı) kanserleri ve akciğer kanserler görülme sıklığına göre sıralanır.

Ülkemizde başta MEME KANSERLERİ ve diğer kanserlerin görülme sıklığı giderek artış göstermektedir. Birçok kanser türünde erken teşhis ile tedavi sağlandığı için kanserde tarama ve önleme girişimleri çok önemlidir. Birincil korunmada öncelikle sigara içiminin önlenmesi, hepatit b ve HPV aşılarının uygulanması, Ultraviyole ışınlarından korunma (güneşe korunmasız ve fazla maruziyetin önlenmesi), sağlıklı ve dengeli beslenmenin yaygınlaşması önem taşır. İkincil korunmada ise uygun tetkiklerle toplum taramaları ve riskli grupların taramalarının yapılması, erken teşhis ile hayat kurtarıcı olup yaşam süresini uzatmaktadır. Kadınlarda giderek sıklığı artan ve sekiz kadında bir görülen meme kanserleri için 40 yaş sonrası doktor muayenesi ile beraber mamografi ve meme ultrasonografi ile kontroller önerilirken, 20 yaşından itibaren her kadının iki yılda bir klinik meme muayenesi ve kendi kendine muayene yapması çok önemlidir.

Östrojen tedavisi, geç menopoz ,geç doğum yapmak, sigara ve alkol tüketimi, birinci derece akrabalarda meme kanseri öyküsü, BRCA genetik testlerde olumsuzluk saptanması,10-30 yaş arası göğüs kafesine radyasyon uygulanmış olması meme kanseri riskini artırmaktadır. Kadınlarda ikinci sıklıkta görülen RAHİM AĞZI KANSERLERİ için HPV(Human papilloma virüs) maruziyeti, sigara içmek, fazla cinsel partner ve immün supresif (bağışıklık baskılayıcı tedavi) görmek risk faktörleri olarak sayılır. Taramalara 30 yaşında başlanır. Pap smear ve HPV DNA testleri önerilmektedir.

Sıklığı yaşla artan bir diğer kanser türü KOLOREKTAL(KALIN BAĞIRSAK) KANSERLER olup ortalama 60-65 yaşlarda görülme sıklığı artar. Obezite(aşırı kilolu olmak) sebzeden az kırmızı etten ve hayvansal yağdan zengin beslenme, birinci derece akrabalarda kolon kanseri olması riski artırır. Aspirin kullanımı ve düzenli yapılan egzersiz, riski azaltmaktadır. Taramalar 45 yaş sonrası ilk olarak dışkıda gizli kan testi ya da kolonoskopi ile yapılmaktadır. Yüksek riskli hastalarda kolon kanserli akrabanın tanısından 10 yıl önce kolonoskopi önerilmektedir. Ayrıca ülseratif kolit, crohn hastalığı olanlar, daha önceki kolonoskopik incelemelerde polip saptanmış bireyler düzenli olarak kolonoskopi ile takip edilmelidir.

Sıklığı giderek artan ölüm oranları yüksek olan ,yılda 1 milyon ölüm ile kanser ölümlerinde üst sıralarda yer alan AKCİĞER KANSERLERİ %90-95 sigara ile ilişkili olup yaşla sıklığı artar. Spiral BT ile taramalarda saptanan akciğer nodülleri ile erken teşhis olup ölüm oranlarında yüzde 20 azalma saptanmıştır. En önemli korunma sigara içiminin durdurulmasıdır. Ayrıca 55-75 yaş arası 30 paket/yıl sigara öyküsü olan, son 15 yılda sigarayı bırakmış bireylerde Spiral tomografi ile tarama önerilmektedir.

Sıklığı giderek artan ve çok kez gözden kaçırılabilecek bir diğer kanser MALİGN MELANOM(Cilt kanseri)dur. Taramalar dermatolojik muayene ile yapılır. Düzensiz sınırlı ,renk değişimi gösteren çapı 6 mm den büyük nevüs(ben)lerin mutlaka muayenesi yapılmalıdır. Ayrıca ailede cilt kanseri öyküsü olanlar ,kızıl saçlı çilli ve güneş yanığı olan ciltlere sahip bireyler mutlaka yılda bir kez cilt muayenesi yaptırmalıdır.

PROSTAT KANSERLERİ tanı konulsa da yaşam süresini olumsuz etkilemeyen kanser türüdür.50 yaş sonrası yıllık PSA ve prostat muayenesi ile tarama önerilmektedir. Sirozlu ve kronik hepatitli, hepatit virüs taşıyıcısı olan bireylerde KARACİĞER KANSERİ için tarama önerilmektedir.

PANKREAS KANSERLERİ maalesef teşhis edildiğinde ileri evrede saptanan tedavisi zor olan kanser türüdür. Birinci derece yakınlarında bir veya daha fazlakişide pankreas kanseri olan kişilerin yıllık Batın MR ile takip edilmeleri önerilmektedir. Kanser taramalarında kanda tümör antijen testlerinin ve PET incelemesinin yeri yoktur. Tümör antijen testleri birçok nedene bağlı yükselebilmektedir. Bu tetkikler sadece kanser teşhisi konmuş bireylerde takiplerin yapılmasında kullanılmaktadır. SAĞLIKLA KALIN…

KANSERDEN KORUNMAK VE ERKEN TEŞHİS

kanser-korunma

Kanser;hücrelerde DNA hasarı sonucu hücrelerin kontrolsüz bir şekilde büyümesi ve çoğalmasıdır.Vücudumuzda hergün kanserli hücreler oluşur ve immune(bağışıklık sistemi) tarafından yok edilir. Kanser hücreleri immune sisteme galip gelirse kontrolsüz çoğalarak akciğer meme bağırsak mide pankreas tiroid bezi karaciğer gibi bir çok organda tumor(ur) oluşturarak hastalığı ortaya çıkarırlar.
Kanser hastalığı genetic ve çevresel faktörler bir araya geldiğinde ortaya çıkmaktadır.Genetik yatkınlık olmadan da kanserojen birçok etken kanser yapabilmektedir.
Kanserden korunma birincil ve ikincil korunma olarak sınıflandırılır.
Birincil korunmada genetic ve çevresel faktörler ele alınır.

1.Akciğer ,yutak,gırtlak,ağız dil dudak, pankreas, meme ,rahim ağzı,mesane tümörlerinin oluşum ve yayılımında rolü olan en önemli kanserojen SİGARA dır. SİGARA İÇİMİNİN DURDURULMASI kanser oluşumunun en erken evresi olan hücre metaplazisini yok etmektedir

2.BESLENME VE EGSERSİZ ALIŞKANLIKLARININ DÜZENLENMESİ:
Hayvansal yağ ve şeker oranı yüksek,az lifli beslenme tarzı meme bağırsak prostat ve rahim ağzı kanseri riskini artırmaktadır.
Günlük beş porsiyon mevsiminde yetişen hormon ve tarım ilacı içermeyen sebze ve meyve içerikli lifli beslenme diyetteki yağ miktarını azaltarak hem kansere, hem de kalp dammar hastalıklarına karşı koruyucudur.Ayrıca kalsiyumdan zengin besinler(ev yoğurdu,günlük süt ve süt ürünleri) barsak polip ve kanserlerine karşı koruyucudur.
Haftada 3-5 kez yapılan düzenli yürüyüş yüzme gibi aktiviteler kan şekerinizi dengeleyerek size kanserden korumaktadır.
3.Vücutta bulunabilen hepatit b,hepatit c ve HPV virüslerine karşı önlem alınması.Hepatit b ve c karaciğer kanseri,HPV rahim ağzı kanserine sebep olabilmektedir.

4.Kronik enfeksiyon etkeni olan Helikobakter pilori bakterisinin tedavisi mide kanserinin oluşumunu azaltır.
5.Östrojen içerikli ilaçların kullanımının kısıtlanması meme ve karaciğer rahim kanserlerine karşı koruyucu olabilir.
6.Alkol tüketimi günde 1-2 kadeh şarap veya bira ile sınırlandırılmalıdır.Alkol karaciğer ,yemek borusu,baş boyun tümörlerinin oluşumunda rol almaktadır.

7.Güneş yanıklarının önlenmesi, melanoma dediğimiz cilt kanserine karşı koruyucu olur
8.Son yıllarda D VİTAMİNİ EKSİKLİĞİ nin kanser oluşumunda rolü olduğu saptandı.Dvitamininizi ölçtürün hekiminize danışın.
Kanserde ikincil korunma bulgu vermeyen tümörlerin saptanıp tedavi edilmesidir.Günümüzde erken teşhis ile kanserden ölümlerin azaltılması için kanser taramaları önem kazanmaktadır.

Tarama önerilen üç kanser tipi var:
1.50 yaş üstü tüm bireyler kolon kanseri için kolonoskopi ve hekim kontrolüyle yıllık dışkıda gizli kan tetkiklerini yaptırmaları gerekli
2.40 yaş ve üstü tüm bayanlar meme kanseri açısından mammografi ve yıllık hekim kontrolü yaptırmaları
3.30 yaş üstü bayanlarda serviks(rahim ağzı) kanseri açısından jinekolojik controller
Bu üç kanser dışında ayrıca
Yoğun sigara içen bireyler,şeker hastaları,uzun sure bağışıklık sistemi baskılayıcı ilaç kullanmış hastalar,birinci derece akrabalarında meme,akciğer,kolon,tiroid kanseri olan kişiler daha erken yaşlarda erken teşhis için hekimleriyle temesa geçmelidirler.

Uzman Doktor Demet Elvan
İç Hastalıkları Uzmanı
İletişim
Adres : İstanbul Cad. Tan Sokak Kemer Corner Sitesi İnci Blok No:23 Göktürk – Eyüp
Telefon : 0212 322 91 78
www.demetelvan.com

KOLON(KALIN BARSAK ) KANSERLERİ

Kalın-Bağırsak-Kanseri-Hakkında-Bilinmesi-Gereken-Herşey-4365

Kolon kanserleri tüm dünyada 3. En sık izlenen kanser olup her yıl 1 milyon yeni hasta bildirilmektedir.Kadın ve erkeklerde eşit sıklıkta görülen kolon kanserleri gelişme riski kırklı yaşlarda artmaktadır.Ortalama görülme yaşı 60-65 tir.
Yapılan epidemiyolojik çalışmalar kolon kanserlerinin yaklaşık %10 unun genetic yatkınlıkla ilgili olduğunu göstermiştir.Birinci ve ikinci drece akrabalarında ailevi polipozis(FAP)sendromu ve erken yaşta kolon kanseri olan bireyler genetic olarak yatkın Kabul edilmektedir.
Ayrıca iltihabi barsak hastalıkları olan ülseratif kolit ve crohn hastalığı olan kişilerde kanser riski artmıştır.
Diyetle ilgili risk faktörleri arasında yağ ve kolesterolden zengin az posalı beslenme,hareketsizlik ve fazla kilolu olmak, şeker hastalığı kolon kanseri riskini artırmaktadır.
Hastalık erken dönemde hiç bir belirti vermeyeceği gibi hafif bir karın ağrısı şişkinlik gibi şikayetlere yol açabilir.Ayrıca tümörün yerleşimine göre de kabızlık, dışkı çapında azalma, bulantı kusma,halsizlik kilo kaybı gibi belirtiler de olabilir.
Hastalık erken dönemde tanındığında tedavisi mümkün olduğu için ortalama riskli 50 yaş üstü bireylere şikayeti olmasa bile tarama önerilmektedir.Ayrıca birinci derece akrabalarında kolon kanseri ve adenom saptanan kişilere 40 yaşında taramaya başlamak gerekmektedir.
Kolon kanserlerinden korunmak için ne yapmalı?
-Yağdan fakir sebze ve meyveden zengin posalı, kalsiyumdan zengin(yoğurt vb) diyetle beslenmek
-Düzenli spor yaparak ideal kiloda olmak
-Diyabet varsa kanşekeri konrol altında tutulmalı
Ayrıca uzun surely aspirin kullanan bireylerde barsak kanseri gelişmesi  ve buna bağlı ölümlerin  yarı yarıya azaldığı gösterilmiştir.
ERKEN TEŞHİS HAYAT KURTARIR